Ortaklığın Giderilmesi Davası

Ortaklığın Giderilmesi Davası Nedir?

Ortaklığın giderilmesi davası, birden fazla kişinin ortak mülkiyetinde bulunan bir malın, ortaklar arasında paylaştırılamaması durumunda mahkemeye başvurarak ortaklığın sona erdirilmesini talep etmeleriyle açılan bir dava türüdür. Bu dava, taşınmaz malların satış yoluyla ya da aynen bölüşülmesi suretiyle ortaklığın sona erdirilmesini amaçlar. Ortaklardan herhangi biri, bu davayı açarak taşınmazın adil bir şekilde paylaşılmasını veya satılarak bedelin paylaştırılmasını sağlayabilir.

Ortaklığın Giderilmesi Davası Aşamaları

Dava Başvurusu

Dava öncesinde arabuluculuğa başvuru zorunluluğu vardır. Ortaklık ilişkisinin sona erdirilmesi gerektiğine inanan bir ortak, sulh hukuk mahkemesine başvurarak ortaklığın giderilmesi davasını açar. Başvuru, ortaklığın sona erdirilmesi gerektiğine dair delillerle desteklenmelidir.

Mahkeme Süreci

Dava başvurusunun ardından, mahkeme davayı incelemeye alır. Mahkeme, tarafların argümanlarını dinler, delilleri inceler ve duruşmalar düzenler. Taraflar, avukatları aracılığıyla mahkemeye savunma sunarlar.

Delil Toplama ve İnceleme

Mahkeme sürecinde, taraflar delillerini sunarlar ve mahkeme tarafından incelenir. Bu deliller, ortaklık sözleşmesi, finansal belgeler, yazışmalar ve tanıkların ifadelerini içerebilir.

Varlıkların Değerlendirilmesi

Mahkeme, ortaklığın mal varlığını ve borçlarını değerlendirir. Bu değerlendirme, ortaklığın aktiflerinin ve pasiflerinin tespitini içerir. Varlıkların ve borçların değerlendirilmesi, ortakların paylarının belirlenmesi için önemlidir. Bilirkişi atanır ve bilirkişi raporu ile ortaklığın giderilmesinin talep edildiği taşınmazın değeri belirlenir.

Mahkeme Kararı ve Uygulama

Mahkeme, tüm delilleri ve argümanları değerlendirdikten sonra bir karar verir. Kararda, ortaklık ilişkisinin sonlandırılması, varlıkların paylaşımı ve diğer ilgili konularla ilgili hükümler bulunur. Kararın uygulanması için gerekli prosedürlerin yerine getirilmesi gerekmektedir.

İtiraz Süreci

Mahkeme kararına karşı tarafların belirli bir süre içinde itiraz hakkı bulunabilir. İtiraz süreci, mahkeme kararının daha üst bir mahkeme tarafından yeniden değerlendirilmesini sağlar.

Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi davasının kabul edilmesi halinde satış memurluğu vasıtasıyla taşınmaz ihale yöntemli ile satılır ve para hisseleri oranında ortaklara dağıtılır.

Ortaklığın Giderilmesi Davasına İlişkin Yargıtay Kararları

  • Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, 10.03.2020 tarihli ve 2016/14892 E., 2020/2921 K. sayılı kararı

…………….Mahkemece verilen kabul kararının temyiz edilmeksizin kesinleşmesinden sonra davalılardan … vekilinin, 23.02.2015 tarihli dilekçesi ile; dava konusu taşınmazın hacizle yükümlü olarak satılmasının ileride telafisi mümkün olmayan zararlar doğuracağı, bu nedenle satışın sadece haciz borçlusunun payı ile sınırlı olmak kaydıyla haciz ile yükümlü olarak yapılması doğrultusunda karar verilmesini talep etmesi üzerine mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27.02.2015 tarihli, 2013/647 Esas – 2013/1009 Karar sayılı Ek Karar ile talebin kabulü ile, satışın …’ın payı ile sınırlı olmak üzere hacizle yükümlü olarak satışının yapılmasına karar verilmiştir. Anılan ek karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Hemen belirtilmedir ki 6100 sayılı HMK’nın 304. maddesi gereğince sadece hükümdeki yazı ve hesap hataları mahkemece re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. HMK’nın 305. maddesinde de hüküm fıkrasında taraflara tanınan hakların ve yüklenen borçların tavzih yoluyla sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Bir başka anlatımla hükmü değiştirici nitelikte, taraflara tanınan hakları ve yüklenen borçlar değiştirir mahiyette hüküm genişletilemez ve sınırlanamaz (HMK m. 305/2)………

  • Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, 18.01.2021 tarihli ve 2020/4380 E., 2021/60 K. sayılı kararı

……………Somut olaya gelince; dava dilekçesinde 690 ada 1, 2, 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar ile 692 ada 2 ve 11 parsel sayılı 7 adet taşınmaz dava konusu yapılmış olup, bu taşınmazların tapu kayıtları dosyada bulunmadığından, Dairemizin 12.10.2020 tarih; 2020/3428 Esas ve 2020/6074 Karar sayılı ilamı ile dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince … … Tapu Müdürlüğüne yazılan 24.11.2020 tarihli müzekkere cevabında davaya konu 690 ada 1, 2, 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların tevhit ile 690 ada 10 parsele; geri kalan 692 ada 2 ve 11 parsel sayılı taşınmazların ise yine tevhit ile 692 ada 15 parsel sayılı taşınmaza dönüştüğü ve yeni parseller üzerinde kat irtifakının kurulduğu anlaşılmıştır. Öte yandan, dosyaya eklenen bu parsellere ait tapu kayıtları incelendiğinde, 690 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerinde A, B ve C şeklinde 3 ayrı bloktan oluşan toplam 78 bağımsız bölümlü yapıların bulunduğu; 692 ada 15 parsel üzerinde de A, B, C ve D şeklinde 4 ayrı bloktan oluşan ve toplam 96 bağımsız bölümlü bir yapının bulunduğu ve bu bağımsız bölümlerde davacının paylı malik olmadığı anlaşılmıştır. Yukarıda belirtilen yasa hükmü gereğince bu nitelikteki taşınmazlarda ortaklığın giderilmesi istenemeyeceğinden, mahkemece davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir…….

Scroll to Top