- Boşanma Davası Hakkında
- Boşanmanın Sebepleri Nelerdir?
- Boşanma Dilekçesi Nasıl Yazılır?
- Boşanma İçin Nereye Başvurulur?
- Boşanma Davası Açılış Şekli
- Boşanma Veya Ayrılık
- Ayrılık Süresi
- Ayrılık Süresinin Bitimi
- Boşanan Kadının Kişisel Durumu
- Boşanmada Tazminat ve Nafaka
- Mal rejiminin tasfiyesi
- Boşanma Davası Türleri
- Anlaşmalı Boşanma Dava Süresi Ne Kadar?
- Çekişmeli Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?
- Anlaşmalı Boşanmanın Şartları
- İstanbul Boşanma Avukatı İletişim Bilgileri
Boşanma Davası Hakkında

Boşanma evlilik birliğinin mahkemeler tarafından sona erdirilme işlemidir. Günümüzde artan boşanma davaları için eşler hukuk yoluna giderler ve boşanma için gerekli koşullar sağlandıysa ancak hakimler boşanmayı onarlar.
Tabi ki hiçbir çift boşanmak için evlenmez fakat aile yapısı, kültür farkı, düşünce yapısı gibi sebeplerden eşler kendilerini hukuk yolunda bulurlar. Evliliği sonlandıran hal ve durumlar TMK’nda uzun uzun belirtilmiştir.
Boşanmanın Sebepleri Nelerdir?
1. Zina
Madde 161- Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.
2. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış
Madde 162- Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.
3. Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme
Madde 163- Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.
4. Terk
Madde 164- Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.
5. Akıl Hastalığı
Madde 165- Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir. VI. Evlilik birliğinin sarsılması Madde 166- Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir. Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz. (Değişik dördüncü fıkra:14/11/2024-7532/13 md.) Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak bir yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.
Boşanma Dilekçesi Nasıl Yazılır?
Mahkemenin adı.
Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri.
Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası.
Varsa, davacı avukatının adı, soyadı ve adresi.
Davanın konusu ve/veya dava değeri.
Davacının iddiasının dayanağı olan tüm vakıa ve olayların açık ve net özetleri.
İddia edilen her bir vakıanın hangi deliller ile ispat edileceği.
Dayanılan hukuki sebepler.
Açık bir şekilde davadaki talepler.
İmza.
Boşanma İçin Nereye Başvurulur?

Boşanma davası için eşlerin oturdukları yerdeki Aile Mahkemeleri’ne başvurulur.
Bulundukları yerde Aile Mahkemeleri yok ise bu mahkemeler adına görevli olan Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne başvurulmalıdır.
Boşanma Davası Açılış Şekli
Boşanmak isteyen eş TMK’nda yer alan boşanma sebeplerinden en az bir tanesiyle birlikte oturdukları yerdeki Aile Mahkemesi’ne dilekçe ve ek belgeler ile başvurmalıdır. Gerekli harç ve ödemeleri yaptıktan sonra davayı açmış olur.
Boşanma Veya Ayrılık
Madde 170- Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hâkim boşanmaya veya ayrılığa karar verir. Dava yalnız ayrılığa ilişkinse, boşanmaya karar verilemez. Dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir.
Ayrılık Süresi
Madde 171- Ayrılığa bir yıldan üç yıla kadar bir süre için karar verilebilir. Bu süre ayrılık kararının kesinleşmesiyle işlemeye başlar.
Ayrılık Süresinin Bitimi
Madde 172- Süre bitince ayrılık durumu kendiliğinden sona erer. Ortak hayat yeniden kurulmamışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Boşanmanın sonuçları düzenlenirken ilk davada ispatlanmış olan olaylar ve ayrılık süresinde ortaya çıkan durumlar göz önünde tutulur.
Boşanan Kadının Kişisel Durumu
Madde 173- Boşanma hâlinde kadın, evlenme ile kazandığı kişisel durumunu korur; ancak, evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Eğer kadın evlenmeden önce dul idiyse hâkimden bekârlık soyadını taşımasına izin verilmesini isteyebilir. Kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hâkim, kocasının soyadını taşımasına izin verir. Koca, koşulların değişmesi hâlinde bu iznin kaldırılmasını isteyebilir.
Boşanmada Tazminat ve Nafaka
Maddi ve manevi tazminat
Madde 174- Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.
Yoksulluk Nafakası
Madde 175- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.
Tazminat ve Nafakanın Ödenme Biçimi
Madde 176- Maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir. Manevî tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez. İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.
Yetki
Madde 177- Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
Zamanaşımı
Madde 178- Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Mal rejiminin tasfiyesi
Boşanma Halinde
Madde 179- Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır.
Ayrılık Halinde
Madde 180- Ayrılığa karar verilirse mahkeme, ayrılığın süresine ve eşlerin durumlarına göre aralarında sözleşmeyle kabul edilmiş olan mal rejiminin kaldırılmasına karar verebilir.
Miras Hakları
Madde 181- Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler.
(Değişik ikinci fıkra: 31/3/2011-6217/19 md.) Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması hâlinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.
Madde 184- Boşanmada yargılama, aşağıdaki kurallar saklı kalmak üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa tâbidir:
- Hakim, boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz.
- Hakim, bu olgular hakkında gerek re’sen, gerek istem üzerine taraflara yemin öneremez.
- Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hakimi bağlamaz.
- Hakim, kanıtları serbestçe takdir eder.
- Boşanma veya ayrılığın fer’î sonuçlarına ilişkin anlaşmalar, hâkim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz.
- Hâkim, taraflardan birinin istemi üzerine duruşmanın gizli yapılmasına karar verebilir.
Boşanma Davası Türleri
1. Anlaşmalı Boşanma
Anlaşmalı boşanma avukatı, anlaşmalı boşanma için eşlerin hukuki süreç konusunda destek alabilecekleri avukattır. Avukat zorunlu değildir. Anlaşmalı boşanma davalarında diğer tüm dava türlerinde olduğu gibi kişiler davalarını kendileri takip edebilirler.
Evlilik kurumunu sonlandırmak isteyen eşlerin boşanma konusunda anlaşmaya vardıkları dava türüdür. Aynı zamanda çiftlerin boşanma kararıyla beraber nafaka, tazminat, mal paylaşımı, velayet gibi hususlarda da uzlaşmaya varmış olmaları gerekmektedir. Kanun maddesinde, tarafların çocukların durumu ile mali konularda kabul edilen düzenlemenin kabul edilmesi şartı bulunmaktadır. İlgili protokol şartlarının kanuna uygun olması yeterli değildir, eşlerden diğerinin kabul etmemesi halinde hakim boşanmama yönünde karar verecektir.
Anlaşmalı boşanma, çekişmeli boşanmanın aksine tek celsede ve aynı gün sona erer, ayrılmak için başvurulacak en kısa ve uygun yoldur. Çekişmeli boşanma, anlaşmalıdan daha uzun sürmektedir. Haber yayınlarında boşanma sürecinin yıpratıcı olduğu ve bazı şiddete dayanan olayların olduğu görülmektedir. Anlaşmalı boşanmanın aksine çekişmeli boşanma davalarında ölüm veya şiddet başvurusuna dayalı haberler, haberleri görmekteyiz.
Anlaşmalı boşanma, her iki tarafın boşanma ve boşanmaya bağlı unsurlarda anlaştığı davadır. Anlaşmalı boşanma davası, yalnızca 2 ya da 3 dakika süren bir duruşma ve toplamda 10 gün ila 1 aya dek sürebilecek bir süreçtir. Anlaşmalı boşanma davasında aldatma, terk, zina, evlilik birliğinin temelden sarsılması (şiddetli geçimsizlik vs.) gibi boşanma sebepleri sorgulanmamaktadır. Bunun yanında boşanmaya ilişkin haklı delil, ispat unsurları da önem taşımamaktadır. Tarafların hukuka uygun protokol düzenlemeleri yeterlidir.
2. Çekişmeli Boşanma
Çekişmeli boşanma avukatı olarak, çekişmeli boşanma davaları evliliğin hukuki olarak sonlandırılmasında tarafların tam bir anlaşma içerisinde olmaması halinde boşanma davaları çekişmeli olarak görülür.
Çekişmeli boşanma davaları bir çok sebebe dayanarak açılmaktadır.
Çekişmeli boşanma davasında eşlerin en çok merak ettiği şeylerden birisi çekişmeli boşanma davasının süresidir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken ve odak noktası boşanma davasının süresi değil sonuçlarıdır. Çünkü iki ayda bitmiş ancak kaybedilmiş bir davanın kişiye bir yararı olmayacaktır. Velayeti alınamamış çocuklar, yüklü nafaka miktarları, maddi tazminat ve manevi tazminat ile başbaşa kalıp erken biten bir davanın size bir faydası yoktur. Psikolojinizi buna göre ayarlayıp avukatınıza da güvenmeniz gerekir.
Anlaşmalı Boşanma Dava Süresi Ne Kadar?
Anlaşmalı boşanma davaları genellikle 2-4 ay arasında sonuçlandırılır. Tabi bu süreç mahkemelerin yoğunluğuna göre daha da kısa sürebilir. Tarafların taleplerinin tam ve eksiksiz olması da dava süresini etkilemektedir.
Çekişmeli Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?
Anlaşmalı boşanmanın aksine çekişmeli davalar en az 1-2 yıl sürmektedir.
Bu süreçlere temyiz ve istinaf süreleri dahil değildir.
Anlaşmalı Boşanmanın Şartları
1. Türk Hukukunda Eşlerin Anlaşma Yoluyla Boşanması
Genel olarak
1907 yılında yürürlüğe girmiş olup 1999 yılına kadar da herhangi bir değişiklik yapılmamış olan “İsviçre Medeni Kanunu”nda* kusur ve akıl hastalığı unsurlarını özel boşanma sebeplerinden kabul edilmesinin diğer kanunlardan istisna olarak “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” hususunu da boşanmanın genel sebepleri arasında değerlendirmektedir. Farklılaşan toplumsal yapı ve unsurları ile birlikte boşanma nedenlerinde de farklılaşmalara ihtiyaç doğmuş ve bu doğrultuda İsviçre Medeni Kanunu’nda anlaşmalı boşanma yönünde değişiklik söz konusu olmuştur (Hausheer, 2007). Bu değişiklik, Türk Medeni Kanunu’na da yansımış ve 22.11.2001 tarihinde kabul edilen 4721 sayılı Medeni Kanun’un m.166/3 bu hususa ilişkin düzenleme yer bulmuştur.
Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinin üçüncü fıkrası;
“Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malı sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.” şeklindeki hükmü ile anlaşmalı boşanmanın şartlarının düzenlendiği görülmektedir
Şartları
Süre bağlamında, anlaşmalı boşanma başvurusunun kabulü için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması kriteri gözetilirken bununla birlikte eşlerin boşanmayı birlikte kabul etmeleri veya eşlerden birinin açtığı boşanma davasını diğer eşin de kabul etmesi gerekmektedir* . Bunun yanı sıra, hakimin taraf beyanlarını bizzat dinleyerek tarafların beyanlarının iradi olarak, baskı altında olmadan oluştuğuna ve anlaşmanın şartlarının da eşler ve çocuklar için uygun olduğuna kanaat getirmesi gerekmektedir. Bahsedilen bu dört hususun varlığı kanun ile zorunlu kılınmış ve bu doğrultuda Yargıtay kararlarında** da bu koşullar doğrultusunda hüküm kurulduğu görülmektedir. Medeni Kanun’un 166/3 maddesi doğrultusunda anlaşmalı boşanmanın şartlarının aşağıdaki şekliyle dört başlık altında ele alınması uygun olacaktır.
Evliliğin en az bir yıl sürmüş olması
Genel olarak
Eşlerin anlaşarak boşanabilmeleri için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması gerekmektedir. Yargıtay da kararında*** “Evlilik en az bir yıl sürmüşse, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır…” diyerek bu hükmü yenilemiştir. Bu şartın varlığı hakim tarafından resen dikkate alınacak ve bir yıllık süre dolmamış ise anlaşmalı boşanmaya karar verilmeyecektir. Evlilik bir yıl sürmüşse demek ki evlendirme memuru huzurunda iradenin açıklandığı tarihten bir yıl süre geçmiştir. Bu süre içinde ortak yaşamın sürmüş olması veya olmamasının anlaşmalı boşanmaya bir etkisi yoktur (İsviçre Medeni Kanunu’nda anlaşmalı boşanma için evlilik sonrası bir süreye yer verilmemiştir. Davanın açıldığı tarihte henüz bir yıllık süre dolmamış ve yargılama sırasında bir yıllık süre dolmuş ise, bu sürenin dolduğu tarihten sonra alınmak şartıyla tarafların irade beyanları alınmışsa artık davanın açıldığı tarihte dava şartı bulunmamakla birlikte sonradan eksiklik giderildiğinden anlaşmalı boşanmanın bu şartının gerçekleştiğinin kabul olunması gerekir.
Türk Hukuku her ne kadar ayrı yaşama şartını aramamışsa da, evlenmenin üzerinden bir yıl geçmesini öngörmüştür. Kanun koyucunun bir yıllık süreyi koyarken, eşlerin kendilerini boşanmaya götürebilecek geçimsizliklerin varlığını sağlıklı olarak bir yıldan önce göremeyeceklerini var saymış ve yeni evlenen eşlere birbirlerini tanımaları için fırsat vermek istemiştir. Buna ek olarak, ani kızgınlık veya öfke ile boşanmaya başvurulmasının önüne geçilmek istenmiştir. Diğer bir taraftan bu süre şartı çeşitli nedenlerle çok kısa bir süreli evlenme yaparak, hemen sonra boşanma imkanının elde edilmesini ortadan kaldırmaktır. Bir yıllık sürenin kısaltılması ya da kaldırılması hususunda görüşler ortaya koyulduğu gibi, bu sürenin fevkalade kısa olduğu, daha uzun süreye ihtiyaç bulunduğu yönünde görüşler de öğretide savunulmaktadır.
İstanbul Boşanma Avukatı İletişim Bilgileri
Kartal Avukat İletişim Bilgileri: 0505 146 76 13
Eposta adresi: akarcemakar@gmail.com
Adres 1: Cevizli, Bayraktar Sk. No: 9 D: 39 Nursanlar 2 Plaza Kartal, İstanbul
Adres 2: Ataköy 7-8-9-10. Kısım Mah. D-100 Güney Yan Yolu Nef Ataköy 22 A Blok Kat:12 D:179 Bakırköy/İstanbul