Ecrimisil Nedir
Yargıtay son tarihli kararlarında ecrimisilin hukuki niteliğinin haksız fiil olduğunu belirtmiştir. Bu görüş Yargıtay’ın yerleşik içtihadı haline gelmiş ve söz konusu yerleşik içtihat doğrultusunda kararlar verildiği görülmektedir.
Ecrimisil Hangi Durumlarda Talep Edilebilir.
Tazminat talebinde bulunulması için Yargıtay’ca belirlenen ecrimisil şartları sağlanmalıdır. Ecrimisil şartları;
- Haksız işgal bulunması.
- Hak sahibinin bu konuda bir rızasının bulunmaması.
- Hak sahibinin haksız işgal sebebiyle zarar uğraması sayılabilir.
- İşgalcinin kötü niyetli olması.
İntifadan Men
“Dava; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Hemen belirtilmelidir ki, davaya konu taşınmazda taraflar elbirliğiyle mülkiyet esaslarına göre maliklerdir. Elbirliği mülkiyetinde de paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda olduğu gibi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başma ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Yargıtayın ve Dairemizin yerleşmiş uygulamaları da bu yöndedir.” (Y. 8HD, 11.6.2018, E. 2018/3420, K. 2018/13975, çevrimiçi, Lexpera İçtihat Bankası, 04.03.2019)
“Bilindiği üzere; paydaşlar (kural olarak) intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi ise; ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirmiş olmasına bağlıdır. İntifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası yemin dahil her türlü delille ispatlanabilir. Bu koşul dava şartı niteliğinde olduğundan gerçekleşip gerçekleşmediğinin mahkemece re’sen araştırılarak saptanması gerekmektedir. Her ne kadar mahkemece intifadan men koşulunun gerçekleşmediği kabul edilmiş ise de, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre, hukuki ve tabii semere veren yerler için intifadan men şartı aranmamaktadır. Hukuki semere kavramından bahsedebilmek için ise; taşınmazın sadece kiraya verilebilecek yerlerden olması yeterli olmayıp, üçüncü kişilere bizzat kiraya verilip gelir elde edilmiş olması da gerekmektedir. Somut olaya gelince; davalının taşınmazın bir kısmını 3. kişiye kiraya vermek suretiyle gelir elde ettiği sabittir. O halde, mahkemece; tarafların bahsedilen hususlarda tüm delilleri toplanarak ecrimisil miktarının usulünce tespit edilip, davacıların payına düşen bölümünün hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.” (Y. 1.HD, 17.07.2013, E. 2013/8153, K. 2013/11413, çevrimiçi, Lexpera İçtihat Bankası, 06.03.2019) Aynı yöndeki kararlar için bkz. Y. 1.HD, 09.09.2014, E. 2014/11410, K. 2014/13870; Y. 1.HD, 13.1.2014, E. 2013/16762, K. 2014/62; Y. 1.HD, 02.02.2015, E. 2014/15668, K. 2015/1212; Y. 8
Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre, intifadan men şartı istisnai olarak hukuki ve tabii semere veren taşınmazlar yönünden aranmaz. Ancak, bunun için taşınmazın kira getiren bir yer (dükkan) olması yeterli olmayıp kira getiren bu yerin 3.kişilere kiraya verilerek gelir elde edilmiş olması da gerekmektedir. Davalıların bu tip yerleri bizzat kullanmaları durumunda ise intifadan men şartı aranmalı ve bu olgunun gerçekleştiği iddiasının davacı taraftan ispatlanması istenilmelidir. (Y. 14.HD, 03.12.2018, E. 2016/9000, K. 2018/8511 çevrimiçi, Lexpera İçtihat Bankası, 06.03.2019)
Ecrisimil Tazminatının Hesaplanması
Yargıtay aşağıdaki kararı ile ecrimisil tazminatının hesap usulünü açıklamıştır. Yargıtay kararlarında ecrimisilin tazminat hesaplanmasında en az kira geliri ve en çok tam gelir yoksunluğu şeklinde hesaplanmasını uygun görmüştür. Kökleşen bu içtihatlar ise; haksız işgalden doğan zararın sadece kira yoksunluğu olarak belirlenemeyeceği, bu zararın çok daha kapsamlı olabileceği ve eskimeden, hor kullanmadan ya da yoksun kalınan kar açısından da hak sahibinin zarara uğrayabileceği görüşüne dayanmaktadır.
“…..Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir……” (YHGK’nun 25.02.2004 gün ve 2004/1- 120-96 sayılı kararı)” (Y. 1.HD, 11.02.2014, E. 2013/18037, K. 2014/2176, çevrimiçi, Lexpera İçtihat Bankası, 08.03.2019) Aynı yöndeki kararlar için bkz. Y. 1.HD, 27.04.2015, E. 2015/954, K. 2015/5802; Y. 3.HD, 23.02.2012, E. 2011/22613, K. 2012/4530; Y. 1.HD, 27.04.2015, E. 2015/954, K. 2015/5802, çevrimiçi, Lexpera İçtihat Bankası, 08.03.2019
Ecrimisil Miras Kalır Mı?
Hak sahibinin vefat etmesi halinde mirasçılar bu davayı açabilme hakkı vardır. Mirasçıların kural olarak birlikte hareket etmesi veyahut terekeye temsilci atamaları gerekmektedir.