Nafaka

Geçinmek anlamına gelen nafaka, boşanma davalarında ekonomik olarak güçsüz duruma düşme tehlikesi olan kişiye mahkeme tarafından verilen bir haktır. Nafaka avukatı, Türk Medeni kanunu ve Borçlar Kanununa göre müvekkillerinin nafaka almasını sağlar.

Tedbir Nafakası

Boşanma veya ayrılık durumunda, eşlerin evlilik birliğinin ve müşterek çocukların giderlerine evlilik birliği sona erinceye dek katılmalarının sağlanması amacıyla hükmedilen nafaka türüdür. Tedbir nafakasına hükmedilebilmesi için kusur tespiti yapılmasına gerek yoktur.

Eşlerden biri ya da çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilebilmesi için gerekli şartlar ile tedbir nafakasına ilişkin kurallar şu şekildedir:

  • Açılmış bir boşanma ya da ayrılık davası bulunmalıdır.
  • Tedbir nafakası, dava süresince bağlanır. Dolayısıyla dava kabul ya da red ile sonuçlandığında tedbir nafakası da hükümden düşer.
  • Tedbir nafakası ile ilişkili bir karar vermek gerekli olmalıdır. Dolayısıyla gerekliliğin mevcut olup olmadığı hususunda mutlaka bir araştırma yapılmalıdır.
  • Tedbir nafakası, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, çocukların bakım ve korunmasına ilişkin olmalıdır. Ancak yasa koyucu, özellikle sözcüğünü kullanmak suretiyle bu konuda bir sınırlama gitmekten kaçınmıştır.
  • Tedbir nafakası geçidir. Dava sürecinde kaldırılabilir, şartları ya da miktarı değiştirilebilir. Bununla birlikte dava karara bağlandığında tedbiren alınmış nafaka kararı da hükümden düşer.
  • Tedbir nafakası hakimin re’sen araştırma sorumluluğu yükümlülüğü altında olduğu bir konudur. Dolayısıyla hakim önüne gelen boşanma ya da ayrılık davasında nafaka hususunu kendiliğinden araştıracak, tarafların talep ve beyanlarını yeterli görerek tahkikat yapmadan karar vermeyecektir.
  • Tedbir nafakası, yoksulluk nafakasının aksine tarafların kusur oranlarıyla ilgili değildir. Hakim ara kararını verirken, tarafların dava kapsamındaki olaylarda ne kadar kusurlu olduklarını değerlendirme dışı tutacaktır. Bu da, daha fazla kusuru olan eş lehine tedbir nafakasına hükmedilmesini mümkün kılar.
  • Ödenen tedbir nafakası iade istenemez. Dava sonucunda verilen karar ne yönde olursa olsun ödenen tedbir nafakasının iadesine karar verilmeyecektir.

20.06.20232023/10052023/862

İSTANBUL 10. HUKUK DAİRESİ

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ: 24.02.2023

NUMARASI: 2021/363 ESAS, 2023/340 KARAR

DAVA KONUSU: ÖNLEM NAFAKASI

KARAR: Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 03.03.1983 tarihinde evlendiklerini, müşterek üç çocuklarının bulunduğunu, davalının evin huzurunu kaçırdığını, çocuklarını evde istemediğini, evin geçimine son 4 ay içerisinde katkıda bulunmadığını, ayrıca davalının uzaklaştırma kararı talep ettiğinde ayrı yaşama kararı aldığını ve 15.02.2021 tarihinden beri ayrı yaşadıklarını belirterek aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak tarafına verilmesine, davada hüküm verilinceye kadar kadar ihtiyaçlarını giderebilmek için ihtiyati tedbir olarak nafaka bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İştirak Nafakası

İştirak nafakası, velayeti kendisine verilmeyen eş aleyhine, ergin olmayan çocuk lehine herhangi bir talep olmaksızın da hakim tarafından hükmedilen nafaka türüdür. Bu nafaka türünde eşlerin kusur durumunun hiçbir önemi yoktur. Bu nafaka türündeki amaç ergin olmayan çocuğun yetiştirilmesi, sağlık barınma, eğitim vs. giderlerine velayet kendisine verilmeyen eşin mali gücü oranında katılmasını sağlamaktır. (Medeni Kanun m.182/2)

Mahkeme tarafından daha önce tedbir nafakası adı altında ödenmesine karar verilen nafakanın boşanma ya da ayrılık kararının kesinleşmesi ile birlikte iştirak nafakası şeklinde ödenmesine karar verilir.

İştirak nafakası davasına bakmaya 4787 sayılı kanun ile kurulan Aile Mahkemesi görevlidir.


16/11/20232022/13092023/1616

SAKARYA 2. HUKUK DAİRESİ

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ: 29/04/2022

NUMARASI: 2021/776 ESAS, 2022/374 KARAR

DAVA KONUSU: İŞTİRAK NAFAKASI

KARAR: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü;

TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Sakarya 3.Aile Mahkemesinin 2021/385 E.-402 K. sayılı ilamı ile boşandığını, çocuklar için iştirak nafakası hükmedilmediğini, aradan geçen süre içinde babanın çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını, para göndermediğini bu nedenlerle çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 1.500’er TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, takdir edilen nafakanın her yıl üfe-tüfe oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Yoksulluk Nafakası

Yoksulluk nafakası, boşanma davası sonucunda hak kazanılan bir haktır ve boşanma kararının verilip kesinleşmesi gerekmektedir. Boşanma davası ile birlikte talep edilen yoksulluk nafakası, dava süresince karar verilmesi durumunda tedbir nafakası olarak adlandırılır. Boşanma davası ile talep edilen yoksulluk nafakasının başlangıcı, boşanma kararının kesinleştiği tarihtir. Boşanma davasından ayrı olarak talep edilen yoksulluk nafakası ise, davanın açıldığı tarihten itibaren başlar.

TMK 175/1 hükmünde düzenlenen yoksulluk nafakası ile kanun koyucu, boşanma halinde eşlerden birinin diğerinden yoksulluk nafakası istemesine imkân tanımıştır. Şartları;

  • Taraflardan birinin talepte bulunması
  • Talep eden eşin ağır kusurlu olmaması
  • Talep eden eşin yoksulluğa düşmüş olması
  • Takdir edilecek nafakanın, ödeyecek eşin mali gücü ile orantılı olması

20.02.20192017/65312019/1501

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ

Davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakası koşulları oluşmuştur. Hâl böyleyken, yoksulluk nafakası isteminin reddine hükmetmek davacı kadın aleyhine yoksulluk nafakası yönünden kesin hüküm oluşturacaktır. Bir an için ileride koşulların değişmesi durumunda, davacı kadının tekrar yoksulluk nafakası isteyebileceği düşünülse dahi bu kez de zamanaşımı (TMK m. 178) sorunu gündeme gelecek ve sonuçta davacı kadının hakkı ağır şekilde zarar görmüş olacaktır. Bu durumda, davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi hukuka uygundur. Diğer yandan, yoksulluk nafakasının ödenmesine davalının cezaevinden tahliye edileceği tarihten itibaren hükmedilmesi, somut olayın özelliği ve hakkaniyet kurallarına (TMK m. 4) göre isabetli olmuştur.

Yardım Nafakası

Yardım nafakası, Türk Medeni Kanunu’nun Aile Bölümü’nün Nafaka Yükümlülüğü kısmında (TMK m.364-366) ele alınmıştır. Yardım nafakası, hem alacaklı hem de borçlu açısından belirli koşullar ve şartlar altında talep edilebilir ve yargı mercileri tarafından belirlenen miktar ve şartlarda ödenir.

Yardım Nafakası Kapsamı ve Şartları

  1. Yardım Nafakası Talebi Bağımsız Bir Dava İle İleri Sürülmelidir
  2. Yoksulluğa Düşecek Olma
  3. Yardım Nafakası Ödemesi İstenilen Kişinin Mali Gücü
  4. Yardım Nafakası Yükümlülüğünün Sırası

11/04/20232022/15132023/612

ANKARA 2. HUKUK DAİRESİ

Dava; yardım nafakası talebine ilişkindir. İstinafa konu uyuşmazlık; davalı babanın, davacı kızına yardım nafakası ödeme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Ayrıntıları Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 25.02.2016 tarih ve 2015/15058 esas ve 2016/2662 karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; Kural olarak herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır. Eş ile anne ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır.(TMK m.364) Türk Medeni Kanunu’nun 364- 366. maddeleri arasında düzenlenen yardım nafakası, sınırlı şekilde sayılan akrabaların birbirlerine karşılıklı olarak yardım etme yükümlülüğüne dayanmakta olup, kanun, nafaka ile yükümlü olanları tek tek saymıştır. Bunun dışındaki kimselerin nafaka verme yükümlülüğü yoktur. Yardım nafakası ilişkisinin tarafları; üstsoy, altsoy ve kardeşlerdir.

Scroll to Top